Basit usulde vergilendirme nedir?
Basit usulde vergilendirme nedir?
Gelir Vergisi Kanunu, gerçek kişilere ve tüzel kişilere toplumsal sınıf farkı tanımaksızın vergi ödeyerek ekonomik yükümlülük vermiştir.
Basit Usulde Vergilendirme Nedir?
Basit usulde vergilendirme, bu grupta yer alan vergi mükellefinin bir hesap döneminde elde ettiği hasılat ile giderler ve satışı gerçekleşen malların alış bedellerinin toplamı arasındaki farka uygulanan vergilendirme yöntemidir. 1998 yılında götürü usulde vergilendirme yönteminin yerine getirilen basit usulde vergilendirme, önceki yöntemde ortaya çıkan bazı aksaklıkların önüne geçmek amacıyla çıkartılmış ve gerçek kazancın belirlenmesinde değişiklikler yapılmıştır.
Basit usulde vergilendirme avantajları
Basit usulde vergilendirme yapılan mükellefler, kazançlarını her yılın Şubat ayı içinde beyanname ile vergi dairesine beyan etmek durumundadır. Basit usulde vergilendirme kapsamındaki mükelleflere, gerçek usul vergilendirme kapsamındaki mükelleflerden farklı olarak birtakım kolaylıklar sağlanmaktadır. Bu kolaylıklardan yararlanmanın koşulu Gelir Vergisi Kanununda belirtilen Genel ve Özel Şartlara uygunluktur.
Şartlara değinmeden önce, basit usule tabi olmanın avantajlarını belirtelim. Basit usulde vergilendirilen mükelleflerin; defter tutmasına, muhtasar beyanname vermesine, geçici vergi beyannamesi vermesine ve geçici vergi ödemesine, KDV beyannamesi vermesine gerek yoktur. Ayrıca ticari kazançlarının tespitinde amortismana kadar iktisadi kıymet alışları ve satışları dikkate alınmamaktadır.
Basit usulde vergilendirme şartları
Basit usul vergilendirme genel şartları (Gelir Vergisi Kanunu 47. madde) şunlardır:
Kendi işinde çalışmak. (Yardımcı çalıştırmak veya hastalık, askerlik, tutukluluk ve hükümlülük gibi mecburi sebeplerle işinin başında bulunmamak bu şartı bozmaz)
İşyeri mülkiyeti iş sahibine ait ise kira bedeli, kiralanmış ise yıllık kira bedeli toplamı büyükşehir belediye sınırlarında 3.200 TL, diğer yerlerde ise 2.300 TL’yi aşmamalıdır.
Gerçek usulde Gelir Vergisi’ne tabi olunmamalıdır.
- ve 3. maddeler işe devam edenlerde takvim yılı başındaki, tekrar başlayanlarda ise işe başlama tarihindeki durum göz önünde bulundurularak uygulanır.
Basit usule tabi olmanın özel şartları (Gelir Vergisi Kanunu 48. madde)ise şunlardır:
Satın aldığı malları olduğu gibi veya işledikten sonra satanların yıllık mal alım tutarı 47.000 TL’yi ya da yıllık satışları tutarı 66.000 TL’yi aşmamalıdır.
İlk maddedeki yazılı olanların dışındaki işlerle uğraşanların bir yıl içindeki gayri safi iş hasılatı 23.000 TL’yi aşmamalıdır.
İlk madde ve ikinci maddedeki yazılı işlerin bir arada yapılması durumunda yıllık satış tutarı ile iş hasılatı toplamı 47.000 TL’yi aşmamalıdır.
Basit usulde kazanç tespiti nasıl olur
Basit usulde vergilendirme konusunda en çok sorulan soru, basit usulde kazanç tespiti nasıl olur sorusudur. Gelir ve giderler ile satılan malların alış bedelleri arasındaki fark; faaliyetle ilgili olan alış, giderler ve hasılatlara ilişkin belgelerde yazılı tutarlar doğrultusunda hazırlanır.
Kazanç tespit edilirken, mal ticareti yapanlar; hesap dönemi sonundaki mal mevcudunun değerini hasılata, hesap dönemi başındaki mal mevcudunun değerini giderlere eklerler. Ancak kullanılan sabit kıymetler gider yazılmayıp üzerlerinden amortisman hesaplanmaz.
Basit usul vergilendirilen mükellefler, 1-25 Şubat 2019 döneminde Defter-Beyan Sistemi üzerinden Yıllık Gelir Vergisi Beyannamesi vermek ile yükümlüdür.